SEVDA ÇİÇEĞİ
Canımdan çok sevdim seni
Kalbimi verdim anlamadın sevgimi
Bir gün anlayacaksın sevginin ne olduğunu
Neden bıraktın beni sevda çiçeğim
*****************************
Sevda çiçeğimdim sen benim
Şimdi yoksun yanımda arar oldu gözlerim
Sensiz geçiyor bak şimdi günlerim
Neden bıraktın beni sevda çiçeğim
*****************************
Doğarken ağlardık her insan gibi
Büyüdükçe dertler içinde bulduk kendimizi
Seversin sevilmezsin her insan gibi
Neden bıraktın beni sevda çiçeğim
GÜVERCİN
Bir dalın üstünde boynu büküksün
Bırak göz yaşların toprağa düşsün
Toprak anasıdır yaşayanların
Dertlerini emer ağlayanların
Kanatların sanki yıldız çadırı
Seninde sırtında şu hayat dağı
Bilmiyorum ne var aynalarında
Bende bir köşk arıyorum rüyalarımda
İnsanlar içimde bitmeyen sancı
İnsanlar tuhaf mı yoksa yabancı
Ne o sende avaremisin
Sokak,sokak gezen divane misin
Suskun durma öyle konuş ne olur
Belki alev söner hüzün kaybolur
Galiba dumanlı yeşil gözlerin
Yolunu mu kaybetmişsin sen göklerin
Kirpiğin mi ıslak elin mi şaşkın
Esiri mi oldun sende bu aşkın
Bak bizi bekliyor güneş ve çiçek
Davran yoksa ömrümüz bitecek
İkimizde yorgun perişan sessiz
Korkarım ki kıyameti bekleriz
YAĞMUR
Yağmur duysan içimin göklerinden sesini
Yağarsın taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
Yağmur bir gün kurtulup çağın kundaklarından
Akşam ölümsüzlüğü billur dudaklarından
Madeni arzuların ardından seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düşte ben olsaydım
Ayrılığın bağrımda büyüyen yaradır
Seni hissetmeyen kalp kapısız zindan olur
Sensiz doğrular eğri beyazlar bile karadır
Sesini duymayanlar girdabında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin
Şaşkınlığa açılır gözleri görmeyenin
Saatlerin ardında hep kendimi aradım
Bir zincir halksına takıldı parmaklarım
Yer yüzünde bir görmüşte ben olsaydım
Ay gibisin güneş parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor gözlerinde
Gözlerim arıyor her damlada bir saray
Tohum ve iklimler senindir mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin
Yağmur bir gün elimi ellerimde bulsaydım
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin hayalinde bir gülmüşte ben olsaydım
Çöllerde seni özleyen bir kuş
Dokunduğum küçük bir nakış
Sana sırılsıklam bir bakış
Uğrunda koparılan bir baş
Baharda süzülen bir yaşta ben olsaydım
HUZURUNDAYIM
Bak yine çaresiz çaldım kapını
El pençe diz divan huzurundayım
İster af et ister vur başımı
Vur bir tanem ben senin yine huzurundayım
*****************************
Bu nasıl sevdaymış aklım almadı
Unutmak istedim mümkün olmadı
Kovsanda gidecek yerim kalmadı
Vur sevgilim ben senin yine huzurundayım
*****************************
Aşk mıdır yoksa bu karasevda mı
Araya,araya buldum belamı
Razıyım sen gel kes bu cezamı
El pençe diz divan huzurundayım
SOR
Bilmek istersen eğer aşkımı
Seni anlattığım hecelere sor
Hıçkırıp ağlarken susarken dilimde
Düğümlenip kalan dilime sor
*****************************
Kördüğüm gibisin beni bağlayan
Kapanmaz yarasın kalbimde kanayan
Benimle beraber sana ağlayan
Gökteki yas tutmuş meleklere sor
*****************************
Aşkını unutmak inan imkansız
Toprağa götürür beni zamansız
Dökülen göz yaşları artık imkansız
Yerlere vurduğum kadehlere sor
*****************************
Kuşlar gelir ismini fısıldar
Gurbette sensizlik benimle ağlar
Sanki her tarafta senden hatırası var
Ağladığım o soğuk geceler sor
geri® ileri®